Doğal yaşam alanımızın yağmalanması...

 İnsanlığın biriktirdiği güzel soluklu hayatlar ve doğal yaşam alanı, kontrolsüz güçler ve dogmatik din tacirleri tarafından yağmalanıyor!

Tarihsel, milyonca acılar ve eziyetlerin altında yaşamını bu güzel soluklu hayatlar için veda eden yüreklerin ruhları acıyarak.. Bu vicdanlı Yüreklerin emeği ile nefes bulan güzel yaşamlar solumaya başladı, ağlıyor.. Yağmalanıyor..

Sistemin sakatladığı kırılgan çoğunluk, kendini sakatlayan ve tüketen oligarşinin "iktidarlığını" yapan ele başlarını! yine iktidara taşıyarak..

Kendini boşaltan ve enerjisini bir üst oligarşiye teslim eden İnsanlar, gerçek suçluları bulmaktan acizler. Bulacak ne bilinçleri, ne de bilinçlenecek bir gelecekleri var..

Bu ağır cehaletin getirisi, ileriye dönük daha yıkıcı bir hal alacak şekilde genişliyor. Kendi suçlarının ayırdımına varamayan bu cehalet, hep bir "karşı düşman" yaratarak şiddetini sürdürmekten gözünü bile kımıldatmıyor.. Bunların cenneti, bu dünyayı cehenneme çevirmeye yemin etmiştir!! Bu bilinmeli ve İnsanlığın ortak bir birliktelikle, bu cehaleti durdurmalıdır.. Hayat hakkı, İnsanın onurudur..

Bu çürümüşler, aynı, bir sınava girmeden önce dersine çalışan ve o ders hakkında doyurucu bilgilere erişen çocuğun, karşıtı olarak; tembel, dersine çalışmayan ve gürültü ile sınava hazırlanan ve bunun sonucunda, hocasına, ailesine okuluna suçu öteleyen çocuğun kurnazlığına benzeri, bu cehaletin suçlarından kendimizi kurtulmamız imkansız..

Çok ince ve zeki bir disiplinle eğitim sistemini, bu şeytan üçlemelerin elinden kurtararak, İnsanlığın çocukluğunu, özgür ve zeki ortamlara teslim ederek kurtaracağımıza inancım tamdır.. Öbür türlüsü, sığınacakları dogmatik dinleri, kalkan olarak kullanarak, doğal ve güzel yüzlü yaşamı ve yaşam hakkımızı yağmalamaya devam edeceklerdir..

Dünyanın geleceğinin emanetçileri olan yüzlerce neslin yaşam haklarını, en son 3-5 nesil aldı tüketti, kirletti, kirletmeye de bir hızla devam etmektedir.. Küresel tasarımcıların organize din dayatmalarının kabul kölesi haline gelmiş geniş kitleler, hesapsız üremekte ve bu üreyen fertlerinin haklarının tam sağlayamamanın hıncı ile,suçsuz ve hesaplı yaşam planı kuran güzel insanlığı tehdit etmekteler.. Mevcut gücünün sınırlarını bilemeyen aileleri, “çok doğurun” naraları ile, hesapsız ve yeteneksiz yönetme ve gelir paylaşma acizliklerini hice sayarak bu tehditlerini birlikte sürdürmektedirler. 1000 TL Maaş alan bir aileye “üç çocuk “ demekle, ya hesabı bilmiyor ya da bu millete kaos bilinci aşılıyor.. Demiyor ki, Ülkenin sinerjisi ve dinamikliği ile elde edilen yer üstü ve yer altı gelir kaynaklarını hakça paylaşım planları kurmak ve 4 kişilik bir ailenin aylık  yaşam standardının en az 4000 TL olması gerektiğinin altını çizmeden, ha bire “doğurun” diyor. Vatandaş da "1000 TL alıyorum nasıl geçinirim" demiyor.. İronik bir saldırı, doğal yaşama.. Sonra, bu dünyaya geldiğine memnun edilemeyen  İnsan, kendini sakatlayan sistemin bilincinde olmadan, yakıyor, yıkıyor, talan ediyor ve kendi suçlularını değil de masum halktan alıyor öcünü.. Bu manzara binlerce yıldır böyle.. Kapitalizim, amele insan arıyor ve o ülkenin bireylerinin yatacağı, gideceği, tüketeceği mekanları bol bol “gökdelen” şeklinde açıyor ve içeriksiz, gri, mat ve donuk bir alan yaratıyor..

Doğanın ve dünyasının  sükunetli nabzını dinamitliyorlar.. Yaşamın ve doğanın özünü  anlayan ve sorgulayan ve bu ritimle ailesini yuvasını kuran “Sorumlu yüreklerin” yüreğini yakıyorlar.. Günümüz Demokrasi anlayışı zeka bilgeliğinde ve bağımsız insanlıkla yeniden inşa edilmezse, gelecek bu saldırgan tutum ve "kiralık" kitlelerince talan edileceği anlaşılıyor.. Çevresini, kendi bedensel alanının devamı olduğunu bilen, ve doğal çevresinin ruhunun sağlığı ve yaşam hakkı ile ne kadar parelel bir gerçeklikte olduğunu bilen bu yürekli yiğitlerin bir an önce bu küresel çevre talanına ve yaşam hakkına dur demesinin zamanı geldi..

Ayağa kalkmalıyız, yüreklice..

Ve hep beraberce el ele çığlık atmalıyız,

YETER ARTIK!!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocukluğu öldürülmüş toplumlar iflah olmazlar! Çocuk hakları.

İstanbul... Çıkamıyorum

Notralizm'e dair...